Psikoterapi Nedir? Psikoterapistimi Nasıl Seçmeliyim?
- Ali Turan
- 23 Mar
- 3 dakikada okunur

"Terapi" kelimesi, Eski Yunanca “therapeia” kelimesinden gelir ve bu, "hizmet etmek, tedavi etmek, iyileştirmek" anlamlarını taşır. Terapi, hastalıkları iyileştirme ya da bireylerin psikolojik ve duygusal problemlerini çözme amacına yönelik müdahaleleri ifade eden geniş bir terimdir. Psikoterapi ise, terapi kavramını psikolojik bir bağlama oturtarak bireyin zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde çalışmayı ifade eder.
Psikoterapi insanlık tarihi kadar eski olan iyileştirme arayışlarının bir uzantısıdır. Antik topluluklarda şamanlar veya ruhani liderlerin ritüellerine dayanır. 18.-19. Yüzyıllarda psikoterapinin Bilimsel temelleri ortaya atılmıştır. 18. yüzyılda insan zihni üzerine yapılan çalışmalarla atılmaya başladı. Özellikle Freud’un psikanaliz teorisi (20. yüzyıl başı) psikoterapinin modern anlamda başlangıcı sayılır. Freud, bilinçdışı kavramını ve kişilik yapılarını anlamaya çalışarak konuşma terapisi yöntemini geliştirdi.
Freud sonrası dönemlerde, Carl Jung (analitik psikoloji), Alfred Adler (bireysel psikoloji) gibi isimler, psikoterapiye farklı yaklaşımlar getirdi.

20.yüzyıldan itibaren psikoterapi ekolleri şekil almaya başlamış oldu. Psikanaliz, Sigmund Freud’un öncülüğünde bilinçdışı çatışmaları ve çocukluk deneyimlerini merkeze alır. Freud'un klasik psikanalizi modernize edilerek Dinamik Psikoterapi geliştirilmiştir. (Otto Kernberg, Melanie Klein John Bowlby..), Kendilik (Self) terapisi, Heinz Kohut , Davranışçı terapi, B.F. Skinner ve John Watson gibi isimlerle davranışların öğrenme yoluyla şekillendiğini savunur. Bilişsel terapi, Aaron Beck ile düşünce ve duyguların ilişkisinde odaklanırken, Albert Ellis’in geliştirdiği Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) bu iki yaklaşımı birleştirir. Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), Steven Hayes tarafından geliştirilmiş, kabul ve mindfulness temelli bir yaklaşımla bireyin değerlerine uygun bir yaşam sürmesini destekler. Gestalt terapi, Fritz Perls, Laura Perls ve Paul Goodman ile “şimdi ve burada” farkındalığını önemser. Son yıllarda, Şema Terapi (Jeffrey Young) ve EMDR (Francine Shapiro)... gibi bütüncül ve yenilikçi yaklaşımlar da dikkat çekmektedir.
Terapi ekolleri oldukça fazladır.. Psikoterapiyi ruh sağlık uzmanları Psikiyatristler ve Klinik Psikologlar uygulayabilirler. Psikiyatrlar, tıp eğitimi almış ve ruh sağlığı üzerine uzmanlaşmış doktorlardır. Biyolojik temelli yaklaşımlarla (ilaç tedavisi.. gibi) ruhsal bozuklukların tedavisinde rol oynarlar. Aynı zamanda terapi eğitimlerini tamamlamış psikiyatrlar psikoterapi uygulayabilirler.
Türkiye'de psikolog olmanın ilk koşulu Psikoloji lisansını tamamlamış olmasıdır. Psikolog unvanı ile görev icra edebilirler. Maalesef ki Türkiye'de Psikolog olmanın mesleki bir yasası bulunmamaktadır. Bu durum itibariyle farklı lisans türlerinin psikologluk yapma gibi problemler doğurmaktadır. Ancak ki Klinik Psikoloji Masterını tamamlamış Klinik Psikoloğun yasası bulunmaktadır. Klinik psikoloji yüksek lisansı ile klinik alanında uzmanlığını getirmektedir..
Klinik Psikoloğun yetkinliği;
Klinik psikolog, nesnel ve yansıtmalı ölçüm araçları, gözlem ve görüşme teknikleri kullanarak psikolojik değerlendirme ile uluslararası teşhis ve sınıflama sistemlerinde hastalık olarak tanımlanmayan ve Sağlık Bakanlığının da uygun bulduğu durumlarda psikoterapi işlemleri yapar. Hastalık durumlarında ise ancak ilgili uzman tabibin(Psikiyatrist) teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak psikoterapi uygulamalarını gerçekleştirir.
Terapi yetkinliğini sağlayabilmesi için psikoterapistler bazı ekollerle çalışma yaparak danışanlara ihtiyacı olan psikoterapiyi gerçekleştirir. Psikoterapi ekolleri psiko-dinamik terapi, Psikanaliz, Emdr terapi, Gestalt, BDT, Şema, Varoluşsal Terapiler gibi terapiler türkiyede yaygın olarak çalışılmaktadır. Hangi terapinin danışana yardımcı olacağını psikoterapist veya psikiyatrist tarafından belirlenmesi tedavi sürecini hızlandırmaktadır. Psikoterapistini seçerken Ekol konusunda danışanlar merak edebilir veya kendileri de bu konuda bir bilgi sahibi olabilir. Bunun için günümüz teknolojik dünyasından faydalı sonuçlar alabiliriz. Örneğin Chatgpt gibi yapayzekaya programları merakımızı ve belli bir bilgi edinme konusunda yardımcı olabilir. Şikayetler doğrultusunda detayı bir bilgi edinmeyi sağlayabilir. Lakin altını çizmemiz gerekiyor ki, sağlıklı bir yol haritası alabilmek için; karar merci uzmanlara bırakılması ve uygun adımlarla ilgili detaylı bilginin alınması dahilinde soru işaretlerinin giderilmesine yardımcı olacaktır.
Türkiye'de danışanın psikoloğa başvurma kararı aldığında dikkat etmesi gereken hususlar...
1.Psikoloji Lisansını tamamlamış,
2.Klinik Psikoloji Masterı'nı tamamlamış,
3.Terapi eğitimlerini almış,
4.Terapi yetkinliğine yeterince deneyime (süpervizyon almış) ulaşmış,
danışanın sağlıklı ve kaliteli psikoterapi süreci için uygun koşullar oluşturur.
Ayrıca terapist kendi terapi sürecinden geçmiş veya geçiyor olması ayrıca önem arz eder. Kendi psikoterapi süreci kendisini görmesiyle ilişkilidir. Hiçbir terapist kör olduğu alanda, benzer sıkıtıyı yaşan terapist danışanına yardımcı olamaz.
Koşulları sağlamış bir psikoterapist yasal ve etik konularında da hassasiyet geliştirmiştir. Psikoterapistlerin meslek etiğine uygun davranması, terapötik ilişkinin güvene dayalı yapısını korumak açısından son derece önemlidir. Ancak etik olmayan davranışlar, hem danışanlara hem de mesleğin itibarına ciddi zararlar verebilir. Örneğin, danışanla romantik veya cinsel ilişkiye girmek, terapötik güç dengesini kötüye kullanarak danışanın duygusal ve psikolojik sağlığını olumsuz etkiler. Aynı şekilde, danışanın mahremiyetini ihlal ederek özel bilgilerini izinsiz paylaşmak, terapistin gizlilik ilkesine aykırıdır ve güveni zedeler. Terapistin maddi ya da manevi çıkar sağlamak amacıyla danışanı sömürmesi, profesyonel sınırların aşılması anlamına gelir ve etik dışı bir davranıştır. Ayrıca, terapistin yetki ve uzmanlık alanını aşarak yanlış yönlendirmelerde bulunması ya da kendi siyasi, dini veya kişisel değerlerini danışana dayatması da kabul edilemez. Profesyonel mesafenin kaybedilmesi, danışanı bağımlı hale getirme girişimleri ve güncel bilimsel bilgiden uzak, yanlış terapi uygulamaları da etik ihlaller arasında yer alır. Tüm bunların yanı sıra, terapistin danışana karşı önyargılı, ayrımcı veya küçümseyici bir tavır sergilemesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ruh sağlığı hizmetlerini olumsuz etkiler. Bu tür etik olmayan davranışların önlenmesi için psikoterapistlerin meslek standartlarına ve etik kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmaları gerekmektedir.
Daha fazla Etik anlamda bilgi almak isterseniz Psikologlar Derneği sitesinden okuma yapabilirisiniz.